17 Şubat 2009 Salı
Ona oikosnomia adını veren Grekler olayın bu raddeye geleceğinden haberdar mıydı acaba.Oikos ev,nomia kural olarak çevrilebilir.Yunan kökenli olmasına rağmen dilimize Fransızcadan geçmiştir.Ev idaresi daha geniş tanımıyla evi idare etmekte geçerli olan kurallar bütünüdür. Sonraları bugünkü anlamını bulmuştur.Olması gereken anlamı kıt kaynaklarla ,sonsuz insan ihtiyaçlarını karşılama bilimidir.
Burada hangi ekonomik sistemin ne şekilde işlediğini ve hangisinin daha iyi olduğunu tartışmamız mümkün değil.İnsanoğlu ki yüzyıllardır bunun kavgasını vermekte ve herkes tabi ki kendi rejiminin en adil ve en uygun rejim olduğunu düşünmektedir.Bizim şu anda anlamamız gereken genel ekonomik sistemlerden ziyade içinde bulunduğumuz sistemde ekonomik parametrelerin nasıl hareket ettiğini anlamaya çalışmak olacaktır.
Bizim olaya bakış açımız az paralı yatırımcının ekonomik düzendeki yerini koruma çabasıdır.Küçük yatırımcı denmesinden hoşlanmadığım bu zümre eğer ki sistemdeki yerini korumak istiyorsa belli ekonomik dengeleri ve makroekonomiyi ana hatlarıyla bilmek zorundadır.
Ekonomi anlaşılması çok zor dengeler üzerine kurulmuş matematik,sosyoloji,felsefe ve daha bir sürü bilim dalının ucundan kulağından bulaştığı halen bilim olup olmadığı bile tam olarak anlaşılmamış bir olgudur.Matematikte iki sayıyı toplayıp sonuca ulaşırken ekonomide bunun böyle olmadığı aşikardır.Fizikte bir formülasyon içindeki parametrelerden birini artırıp,eksilttiğinde sonucun doğru orantılı olarak değişmesi kaçınılmazken ekonomi çerçevesinde bağımlı parametrelerden biri değiştiğinde her zaman aynı sonuçla karşılaşmamız mümkün değildir.Bu yönüyle aslında biraz tıp bilmine benzer.İbni Sina'nın 'hasta yoktur ,hastalık vardır' sözünde olduğu gibi ekonomide de her durumun kendine özel şartları oluşmakta tam aynı durumu yakaladığınızı düşünürken aynı sonucu alamayıp şaşırabilmektesiniz.
Belki de bilim olmadığını düşünmemizin sebebi çok fazla parametrenin olayları etkileyebilmesi ve bu parametrelerin tam olarak ortaya konamaması kaynaklıdır.İşin içine insan psikolojisi bile girdiğinden zaten neyin ne olacağını anlamak mümkün değildir.Her sabah işyerinden içeriye girdiğinizde selam verip güleryüzle karşılayan patronunuzun , bir sabah selamınıza cevap vermemesi hatta size küfretmesi gibi birşeydir ekonomi.Zaten nobel ödülü bile verilen bir dal olan ekonomi ne zaman selam verilip , ne zaman verilmeyeceğini bilme sanatıdır belki de.
Tabi ki yatırımcının (kesinlikle az paralı olandan bahsediyorum) yine de takip etmesi gereken pek çok parametre vardır ve bu bizim esas konumuzu oluşturmaktadır.
Günümüzde kullandığımız pek çok yatırım aracının birbiriyle direkt yada indirekt ilişkileri mevcuttur.Bir profesyonel için bunlar okuma yazmayı bilmek gibiyse de parasını alıp piyasaya çıkan kulaktan dolma laflarla yatırım yapmaya çalışan çeşitli fonlarda ve borsada sürekli kaybeden insanların yaptığı körebe oynamaktan başka bir şey değildir.Bu bağlamda profesyonel yatırımcıyı usta bir şöföre benzetebiliriz.Muhakkak ki bu ekonomik şartlar içinde onun da para kaybetmesi yani kaza yapması mümkündür.Ama amatör yatırımcı araba kullanmanın hazzına varmak için arabasını her çalıştırdığında ayağını debriyajdan aniden çekip şanslıysa sadece arabasını stoplayan,şanssızsa yandaki duvara vuran,hatta üzerine arsızsa öndeki Ferrari'ye çarpan kişidir.
Keşke mümkün olsa da bütün ekonomik parametreleri birbirine bağlayan formülasyonlar sunabilsek.Burada sadece kabaca hangi parametrelerin müşterek,hangilerinin zıt yönde hareket ettiğinden ufakça bahsedelim.
İmkb 100 endeksimiz eskiden iç dengelere sıkı sıkıya bağlıyken son yıllarda dış piyasaların etkisi altında kalmış hele ki bu kriz döneminde iyice dış piyasaları takip eder olmuştur.Yakın dönemlere badar Brezilya borsası olan Bovespa'ya benzetilirken artık iyice Amerika'nın etkisi altında kalmıştır.Kendi ülkemizdeki işsizlik ve istihdam verilerini bilmezken Amerika'nın hangi verisinin saat kaçta geleceği , beklentinin ne olduğu yerli ekonomistlerce de bilinir ve takip edilir olmuştur.Gün boyu yurt içinde olağanüstü bir gelişme olmadığı sürece Avrupa borsalarına (özellikle Dax ve ftse) ve dow future'larına bakarak top çeviren endeks saat 15:30 dan itibaren açılan dow jones'a göre hareket etmekte saat 17.00 de kapanan imkb den sonra 15 dakika açık kalan vadeli opsiyon borsası Amerika'ya bakıp yarının sinyalini vermektedir.Örneğin bugün imkb nin kapandığı saatte dow -240 puandayken akşam kapanışını -298 puandan yapmış 7553 olan endekslerine göre yaklaşık biz kapandıktan sonra %1 e yakın bir oranda değer kaybetmiştir.Kaçınılmazdır ki imkb'nin sabah ki açılışı her ne kadar dow'un future'larına da bir miktar bağımlı olsada sabah açılışımız aradaki bir puanlık negatifliği kapatma eğilimide olacaktır.İmkb ile her ne kadar direkt bir bağlantısı olmasa da dolar/tl paritesi dow'un bu düşüşüne paralel yükselme eğilimi gösterecek eğer son zamanlardaki en düşük derecesinde olan (bugünkü kapanış 1.2581) euro/dolar paritesinde bir değişme olmazsa yada dolar lehine olan hareket devam ederse 1.7 seviyesini kıracak tarihteki en yüksek seviyesi olan 1.75 i test edecektir.Dolar/tl paritesi daha birçok etmenden etkilensede perşembe günü olacak TCMB para politikası kurulundan geçen sefer ki gibi bir faiz indirimi gelirse belki de son yılların en yüksek dolar kuru önümüzdeki haftalar içerisinde görülebilecektir.
Tabi bir de altın var.Rekor üzerine rekorlar kıran altın fiyatları için kafalarda bir tek düşünce var.Acaba geç mi kaldım.Evet altın ciddi bir yükseliş gösterdi.Altının ons fiyatı son birkaç ay içerisinde 700 küsur dolarlardan 1000 dolara yaklaştı.Şu anda 970 dolar seviyelerinde.Son 45-50 günde altının %20 ,doların % 15 değer kazandığını düşünecek olursak %35-40 bir tl bazında yükselişten sözedebiliriz.(Mevduat faizinin en iyi bankalarda bile 13-14 puanlarda olduğu bir devrede 3 yıllık getirinin 1.5 ayda alınması) Ama analistlerin dilinde 1500 dolar değerlerinin dolaştığı (ki bir de doların artı getirisi var) krizdeki en sağlam liman denen altın kesinlikle gözardı edilmemeli.
Son olarak bir öneri daha.TCMB faizleri düşüreceğim diyor,yani düşük faiz ,yüksek kur politikasına geçmiş bulunuyoruz.Ben sağlamcı adamım yüksek getiri de ,yüksek riskte istemem diyorsanız tahvil bono almanın tam zamanı.Kısa vadede mevduat faizinden getiri beklentisi bence 2 kat civarında.(Mevduattan %15, tahvil-bonodan %10 stopaj alındığını unutmayın)Ha faiz düşerken bono-tahvil'in getirisi nasıl artar o da başka yazıya.Son bir söz daha.Ekonominin bileni olmaz.Zannetmeyin ki parası çok olan yatırımcı bu işleri tam olarak yapıyor ve olaya hakim.Öyle olsa koca bankalar batmaz.Ekonomi öngörü sanatıdır ve en iyi öngören en iyi kazanır.Ekonomi yazarlarından siz köşeyi dönen gördünüz mü?E sen de yazıyorsun diyorsanız aşkolsun.Ben sadece paranızı kaptırmayın diye uğraşıyorum.Hoşçakalın.
"Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder